Burc yorumlari
Beylerbeyi Sarayı Hakkında Bilgi
İstanbulun nasıl bir geçmişe sahip olduğunun en büyük göstergesidir saraylar. Gücün, ihtişamın, estetik değerlerin hangi noktalara vardığını açıkça gözle önüne sermesindenmidir bilinmez, yıllar geçtikçe büyüsünü kaybetmeyen ender mekanlardır saraylar.
Beylerbeyi sarayı da onlardan biri ve belki de en önemlisi. Adını aldığı Beylerbeyi semtinde bulunan bu saray, kentin bir çok önemli yapısı gibi Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yıllarında mimar Sarkis Balyan’a yaptırılan saraydır. Sultan Abdulaziz’in isteği üzerine temelleri atılan ve yapımında 5 bin kişinin görev aldığı Beylerbeyi Sarayı, dört yılda tamamlanır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında padişahların has bahçelerinden biri olan Beylerbeyi Sarayı o dönemde ülkemize ziyarette bulunan yabancı devlet başkanlarının ağeırlanmasında da kullanılmıştır. Çeşitli Batı üsluplarının Doğu üsluplarıyla kaynaştırıldığı Saray’ın mimarisi geleneksel Türk evleriyle benzerlikler gösterir. Harem ve Selamlık olarak iki an bölümden oluşan Beylerbeyi Sarayı’nda Selamlık, donatım ve süsleme açısından Harem’den daha zengin tutulmuştur. Bodrum katı mutfak ve depo olarak kullanılan, bir bölümü üç katlı olan saray’da üç giriş, altı salon ve 26 oda bulunur. Rutubete ve sıcağa karşı döşemeleri, orijinalleri Mısır’dan getirilen hasırlarla kaplanmıştır. Çoğunluğu Hereke yapımı büyük boyutlu halı ve kilimleri, Bohemya kristal avizeleri, Fransız Yıldız vazoları görülmeye değer sanat yapılarının yalnızca bir bölümüdür. Boğaziçinin Anadolu kıyısında özel konumuyla dikkati çeken Beylerbeyi Sarayı’nın son dönem Osmanlı saraylarından ayıran en önemli özellik, yamaçlara doğru setler biçiminde yükselen ve bu yüzden “Set Bahçeleri” adıyla anılan bahçeleriyle bu bahçelerde bulunan köşkler ve eski saraylardan kalan büyük havuzudur. Sarayın başka bir ilginç yanı ise Set Bahçeleri’nin altından geçen tarihi tüneldir.
Saray padişahların yanı sıra bugüne kadar birçok ünlü ismi ağırlamıştır. 2. Abdülhamid Balkan Savaşlarından sonra güvenlik nedeniyle Selanik’teki Alatini Köşkü’nden alınıp Beylerbeyi Sarayı’na getirilmiş ve hayatının geri kalan kısmını bu sarayda geçirmiştir. Sarayın ilk önemli yabancı konuğu ise 3. Napolyon’un karısı Eugénie olmuştur. Sarayın diğer önemli konukları ise Karadağ Kralı Nikola, İran Şahı Nasrüddin ile Ayastefanos Anlaşmasını imzalamak için İstanbul’a gelen Gran Dük Nikola ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’tir. Cumhuriyet döneminde ise Atatürk’ün davetlisi olarak 1934 yılında İstanbul’a gelen İran Şahı Rıza Pehlevi bu sarayda konuk edilmiştir. 1936 yılında ise Balkan Oyunları Festivali bu sarayda düzenlenmiş ve Mustafa Kemal Atatürk o geceyi Beylerbeyi Sarayı’nda geçirmiştir.
Okunma Sayısı ; 174 viewsBeylerbeyi Sarayı Hakkında Bilgi Benzer Yazılar
Toplam 0 Yorum Yapılmış
Alttaki formu doldurup yorumunuzu ekleyebilirsiniz